Kendimi ifade ve eşya ile münasebetimi tayin ve kainattaki yerimi tespit gibi hususlar...*

Saturday, September 11, 2010

İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne geç kalınmış bir ziyaret

Uzun zamandır gideyim, gidiyorum derken bir baktım İstanbul'da yıllarım geçmiş. Deniz sağolsun, sonunda şeytanın bacağını kırdım. Sultanahmet ve çevre semtlerinin o oryantal ve aşırı osmanlı atmosferi, fesli ve kazıkçı satıcıları beni pek açmaz. O yüzden bu müze benim için Sultanahmet'te bir vaha oldu. Müzenin ilk katıyla Osmanlı'dan Helenistik döneme ışınlanıverdik şaşkınlık içinde:

 

 

Tüm mekanı tek bir kişiye borçluyuz desek yalan olmaz. Osman Hamdi Bey'den allah razi olsun, müzecilik ve tarihi eserlerin korunması konusunda Türkiye hala adamcağızın bıraktığı mirası yiyor. O olmasa bu müzedekileri (mesela aşağıdaki Sidon kral nekropolünden çıkmış acaip güzel İskender lahiti gibi) ve mesela nemrut dağındaki tanrı başlarını yine dünyanın başka güzide müzelerinde görüyor olurduk. Tanımadan sevip sarılmak istediğim insanlardan biri kendisi.


Bol bol hayran kaldık:


Tahminimizden çok büyük bir müze olduğunu farkettiğimizde artık bizim için çok geçti. Bütün gün sadece ilk katı bitirebildik. Bu arada Deniz'le, deniz tanrısını da canlandırmaya çalıştık. Hoş ve saf bir çabaydı itiraf etmeliyim. Tanrılar kızsın diye bekliyorum hala...


Arayı açmadan üst katları da gezersek harika olacak. Ama sanırım en can alıcı olanlarını gördük. Ve bitmiş bir vaziyette akşamı ettik.

6 comments:

guzelonlu said...

Eğer alt kat tüm gününüzü aldıysa üst kat için en az iki güne daha ihtiyacınız olduğunuzu söyleyebilirim. Çok sıcak bir günde gitmeyin, ortam klimasız.

Bu arada duydun mu bilmiyorum ama Ramazanda Caz diye bir etkinlikler zinciri oldu. Son fotoğrafındaki basamaklarda konser organizasyonu yaptılar. Ben bir tane Arkeoloji Müzesi'nde bir tane de Topkapı'da konsere gittim. İkisi de çok güzeldi. Tavsiye ederim.

e. pınar said...

O zaman daha dogru bir ayakkabi ve atistirmalik ogle yemegi secimiyle bunu bir gune indirmeyi deneyeyim. Korkuttun beni :)

Ramazan'da Caz'a gitmek istedim ama olmadi. Muzenin yerini de gorunce baya guzel olmustur burda konser dedim icimden. Demek sen begendin. Giden arkadaslarimin bir kismi begenmekle birlikte bazilari fazla fuzyon bulmuslardi muzigi.

guzelonlu said...

Arkeoloji'de gittiğim Münip Utandı konserinde Dede Efendi söylediler. O konserin sonunda arkadaşlarının aksine "Her şey iyi güzel de caz nerdeydi?" diye sordum. Topkapı Sarayı'nda ise Kudsi Ergüner vardı. Sanırım fazla füzyon olan oydu. Ama iyi hazırlanmışlardı, beğendim.

Bir de her iki ortam da geceleri o kadar büyülü oluyor ki, sanki ne çalınsa kabul edebilecekmiş gibi hissediyorum. Yine de büyük konuşmak istemem :)

e. pınar said...

Ney varsa ben uyuyorum, direkt beynimdeki uyku merkezine etki ediyor. O yuzden temkinliyim boyle etkinliklerde :) Var miydi ney?

Evet bence de buyuk konusmamak lazim, bir burhan cacan konseriyle her sey degisebilir :D

guzelonlu said...

Valla zamanında Kamil Sönmez konserine gitmiş bir insanla konuşuyorsun. Sabır eşiğim bir hayli yüksektir :)

e. pınar said...

Aman yarabbim! Saygilar demekten baska bir sey gelmiyor elimden :)